Çankırı Masaj Salonu-Ecem Hanım

Çankırı Masaj Salonu-Ecem Hanım

Çankırı Masaj Salonu-Ecem Hanım Ondan bir tutam sahk ederler (ezeler), gubare döne. O yağa karışdıralar, bir şişenin içine koyalar ve ağzını mumla berkiteler (sıkıca kapatalar). Üç gün güneşe koyalar, üç gün sonra tamam olur. Hacet (ihtiyaç) vaktinde bir pare (parça) bez ile ol yağdan elin ve ayağın parmakları arasına dürteler elinin ve ayağının bileğine de dürteler, doğrusu süreler, andan (ondan sonra) cimaya meşgul olalar, acayib göreler.Bir dirhem karanfil ve bir dirhem zencefil, beş dirhem şeker, üç denk Hindistan kozu içi. Bunları alalar, gayet sahk edeler (ezeler), andan ol yağ ile karıştıralar.

Birazcık güneşte dura, sonrasında kıvama gelmiş bal ile haplar edeler, ağızda tutalar ve cimaya meşgul olalar. Acayib göreler. Bir dirhem darçın, buçuk dirhem akir kârha (bir baharat eşeysel olabilir. Sözlüklerde bulamadım), bir denk kakule. Bunları dahi döğeler, gubare döne. Ve üzüm suyuyla kanştıralar, dahi (“sonra” anlamında) zekere tıla edeler (süreler). Tamam bir saat tevakkuf edeler (bekleyeler), sonrasında sıcak suyla yuyalar ve buçuk dirhem darçın ağzına bırakalar, tâ ki hal ola (“eriyene kadar” anlamında). Ondan sonrasında onun yarısını alalar, ağız suyuyla zekere dürteler şol (şu) ilâçları beyan eder ki, avratlar bikiri (hanımların bekâretini) kız oğlan benzer biçimde kıla: öncesindenâ akir kârha iki dirhem, teke sakalı beş dirhem ve rezaki üzümü suyu 16 dirhem ve mersin yemişi buçuk dirhem.

Çankırı Masaj Salonu-Ecem Hanım

Bunların cümlesin (hepsini) bir çömleğe koyalar ve mikdarınca su koyup kaynadalar, tâ kim suyu gide, sirkenin bazısı dahi gide. Ve kaynatırken avratı getire, yanına oturta, yedi kere buğunu (buharını) çektire. Ondan sonra indireler. Ol sudan bir yeni bez pâresiyle (parçasını) ıslatıp  bir saat tevakkuf ede (bekleye). Ve her saatten sonra sol ola ki bikri mutlak ola, hiç fark olmaya (“bekâreti kız şeklinde olur, ayırdedilemez”

anlamında). Ol suyu saklayalar ve hacet (ihtiyaç) vaktinde evvelki benzer biçimde edeler şol ilâçları beyan eder ki, hiç avratlar hamile olmaya ve daim bikir (bakire) şeklinde olalar: rezaki üzümü suyuyla karıştırıp bir denk misk dahi katalar, onu dahi karışdıralar ki, tamam karışa.