Çankırı Bayan Masör – Mutlu Son
Çankırı Bayan Masör – Mutlu Son Çığlıklarım gene boğazcaımda düğümleniyordu ve acıları tam bir kahraman benzer biçimde göğüsledim. Azca sonrasında gittikçe güçlenen darbelerine, kızaran yanaklarına, ateşle kısılan gözlerine sadece hafif bir titremeyle karşılık verebildim. Birkaç tecrübe etme nihayetinde ona istediği zevki verebilmiş ve bende acı duymadan aşkın doruğuna ulaşabilmiştim. Üst üste gelen birleşmeler beni terbiye edip alıştırınca zevkin gerçek, bastırılmamış lezzetine katılmaya başladım. Nasıl yüce bir mutluluktu, ne eritici inlemelerdi, iyi mi müthiş bir zevk acısıydı? Ona uzun süre dayanabilmek o kadar zordu ki, o kadar dayanılmaz bir zevk ürpertisine niçin oluyordu ki sanki bir an dursa solup gidecekmişim gibi hissediyordum.
Duyularımın kasırgası, hiddeti, o beklenmedik selle yatıştıktan sonra tatlı ve derin düşüncelere daldım. Kendime, bu koca dünyada benim kadar mutlu bir mahluk var mıdır, diye sordum. Tatlı sevgilimin bana sunmuş olduğu aşkı bir gece olsun tatmanın yanında doğabilecek sonuçlardan korkmayı aklıma bile getiremiyordum. Böylece akşam yemeğine dek tüm öğleden sonrayı aşkla öpüşerek ve sevişerek şenlik havası içinde geçirdik. Yiyecek servisi yapılmadan azca önce, Charles kalkıp giyindi. Bense bunun nedenini bilemiyordum. Yatağın kenarına oturdu, ya‐ tağı masa, çarşafları da masa örtüsü yerine kullandık.
Çankırı Bayan Masör – Mutlu Son
Çankırı Bayan Masör – Mutlu Son Kendisi haricinde hiç kimsenin içeri girmesine ya da hizmet etmesine katlanamıyordu. Büyük bir iştahla yemeğini yedi, benim yemek yediğimi görünce de bundan memnunluk duyar gibiydi. Bense talihimle öyle büyülenmiş, içinde yüzmüş olduğum mutlulukları yaşamımın tüm geçmiş sahnelerinin yavanlığıyla karşılaştırdıkça öyle kendimden geçmiştim ki, yıkımım pahasına da olsa, bu mutlulukların kısa sürmesi tehlikesini bilsem de gene de aslabir şeyin mutluluğumu gölgelemesine izin vermiyordum.
Minicik aklımda yer verebildiğim sadece o an sahip olduklarımdı. O gece birlikte uyuduk. Hazla tükenip ve doyduktan sonra tabiat bizi uykunun kucağına bıraktı. Sevgilimin beni kucaklayan kollarının varlığını duymaksa o uykuyu daha da nefis kılıyordu. Sabahın geç saatlerinde ilk uyanan ben oldum. Aşığımın derin, derin uyuduğunu görünce uykusunu bölme korkusuyla nefes almaya bile cesaret edemeden yavaşça kollarından sıyrıldım. Saçlarım, gömleğim o kargaşa esnasında tümüyle dağılmıştı. Hepsini elimden geldiğince toparlayıp düzeltmek için bu uygun bir zamandı.